Yarının Köklerini TASARLIYORUZ...

Yediklerimiz, satın aldıklarımız ve yaptıklarımız tüm seçimlerle, yarını tasarlıyoruz. Bizi sarmayalan insanlar ve iş hayatımızdaki seçimlerle; yeni yollar oluşturuyoruz.

Benim için 2021 yıllında suyun üzerine çıkan kelimelerle başlıyayım.
ÖZGÜRLÜK . NEFES . PAYLAŞMAK . SOFRA . KONUŞMAK 

ÖZGÜRLÜK
Araba ehliyetini 1992 yılında aldım. Sadece 1994 sonunda İngiltere'de birkaç ay kullandım. 1996'da İstanbul'a döndüm.Tekrar direksiyon koltuğuna ancak 27 yıl sonra oturdum. Üstelik bu kadar ara vermeyi planlamamıştım. Fakat yıllar geçtikçe araç kulanma fikrinin beni korkuttuğunun farkına vardım. Her yıl 'yapılacaklar listesi'nde yerini alıyor ama üzeri bir türlü yeşil kalemle çizilemiyordu. Kardeşim Olcay'ın ısrarlı takibi ile bu yılın başında, değim yerindeyse; Şeytan'ın bacağını kırdım. 50 yaşından sonra ara kullanmayı İstanbul'da deneyimlemek; Muhteşem. Kanlı canlı kaotik bir orman:İstanbul'da araba kulalnmayı kurtlar sofrasında topuklu ayakkabılarla salınarak yürümeye benzetebilir miyim ? Ne dersiniz ? İstanbul ve Kuzey Ege yollarında, 2021 yıllında; 9 ay içinde 19,640 km'yi arkada bırakarak yola devam ediyorum. Yıllar içinde büyüttüğüm korkunun üzerine giderek, özgürlük tasarımını gerçekleştirmek; olağanüstü. Yaklaşık 2000 kg'lık bir makineyi doğru bir şekilde yöentmenin verdiği güç ve özgürlük hissiyatı gözlerimi pırıl pırıl ışıldatıyor. Sizi gülümsettim mi? Unutmayın, hepimizin birşeyleri başarma çizgisi farklı zamanlarda gerçekleşiyor.
Hayatı korkusuzca TASARLAMAK canlandırıcı.

NEFES
Hepimiz bazen ''nefessiz'' kalırız. Ya yaptıklarımız ya da yapamadıklarımız keser nefesimizi... Başardıklarımız kadar başaramadıklarımız, yanımızda yürüyenler kadar geride bıraktıklarımız. Gerçekleştirdiğimiz hayaller kadar, heves kutusuna sessizce bıraktıklarımız...
tasarımcıların bilinen üretimlerinden çok daha fazlası o 'heves' kuyusundadır. O kuyuya bıraktıklarımızı bazen çok özleriz ama bugün ürettikleirmizde izlerinin sürdüğünü de biliz aslında...
Yeni bir TASARIM yapmak= Risk almaktır.
Hayatımızı her gün yeniden ve yeniden tasarlarız.
Bu tasarımları yaparken sevdiklerimizden oluşan birinci halka yanımızdadır. Büyüklü küçüklü içinde yaşadığımız halkalarda nefes alarak geziniyoruz. Bu halkaların tasarımını kim yapıyor? Kimler ne nasıl yapıyor? Etrafımızdaki ilk halkalar önemli. İlk halka insanlar olmasa nefes almak çoğu zaman zorlaşabilir. 
Burada hepimiz kapıları açarız. Değil mi?
Hayatı özgürce ve dürüstçe, sevdilklerimize zarar vermeden TASARLAMAK mümkün mü?

PAYLAŞMAK
Kitap yazma ve tasarlama; benim için bir ilkti. Bilinmedik ve zor olan bir konuda üretiyor olamak... Korkutucu fakat bir o kadar da yaratıcı bir sürecin içinden geçtiğimi düşünüyorum. Beni dönüştüren bir yolculuk oldu.

Geriye Dönüp baktığımda...

Hayatımdan ve tasarım yolculuğumdan paylaşımlar. Yaptıklarımı ve yapamadıklarımı görmek. Başarı ve başarısızlarımı fark etmek. Tasarımlarım ve ürettiklerimizle içinden geçtiğim dönüşümü anlamaya çalışmak, sakince değerlendirip yazıya dökme cesaretini yakalamka, tüm bunlar muhteşem bir deneyim oldu.
Heyecanla çalkantılı denizde kulaç atarak, yeni hayaller TASARLIYORUM.

SOFRA
Hayatı en güzel yaşadığımız ve paylaştığımız yerlerden biri benim için yemek masasıdır. Sofranın çevresinde sevdiklerimizle hayatın tüm detaylarını konuşabilir, gülebilir, ağlayabilir ve tartışabiliriz. Tüm bunları yaparken, yaşamı devam ettirmek için gerekli besinleri vücudumuza ağır ağır aldığımzıı düşünün... Muhteşem değil mi? 
Sofra tasarlamak ve sevdiklerimle paylaşmakta özgür hissederim ama öncelikle paylaşacağım incanlar ne sever ? Misafirperverlik ve paylaşmak. Ne pişirmeli ? Yapacağımız yemeğe göre mi seçemli tabakları ve çanakları? Yoksa paylaşacağım dostlarıma göre mi ? Mevsimlere göre mi sofra hazırlanmalı?
İşin heyecanlı kısmı, ruh halimize göre her gün yeniden aile ve dostlarla TASARLAYABİLİRİZ sofralarımızı.

KONUŞMAK
Yeni 10 ylın 2. yılını arkada bırakıyoruz. hadi bakalım geri sayım 8 başlıyor. 2030'larda yiyeceklerimiz tükenecek diyorlar. İnanıyor musunuz ? Mevsimleri daha yerinden oynatmak için neleri tüketeceğiz? Geçtiğimiz yıllarda 1 ay içinde 4 mevsimi yaşarken, şimdi bir gün içinde yaşıyoruz ve neden şaşırmıyoruz ? İklim değişikliğini daha nasıl hızlandıracağız? Aç gözlülüğümüzle, hırslarımızla, geride nasıl bir dünya bırakıtoruz? Umurumuzda mı? 
Nasıl bir ev ve dünya tasarlayalım? Şimdiyi ve geleceği nasıl birlikte tasarlarız? Kimler nasıl sorumluluk almalı? Daha çok konuşmak ve paylamak istiyorum. Konuşarak birbirimizi anlayalım. Anlatmaya ve anlamaya niye edelim.
Önümüzdeki yılları iyi niyetle TASARLAMAK için masaya oturalım.